- Başkan
- Kurumsal
- Meclis Üyeleri
- Organizasyon Yapısı
- Eski Başkanlarımız
- Meclis Kararları
- Estetik Kurul Yönetmeliği
- Mezarlıklar Yönetmeliği
- C, D, S ve T Plaka Yönetmeliği
- Belediye Emir ve Yasakları Uygulama Yönetmeliği
- Kurumsal Logo
- Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Aydınlatma Bildirimi
- Kameralar Hakkında Aydınlatma Metni
- Çerez ve İzleme Aracı Politikası
- Hizmetlerimiz
- Birimler
İtalya'dan Cittaslow Şavşat'a Uyarı Mektubu
Son yıllarda bölgede yapılan HES'ler, Taş Ocakları ve maden arama faaliyetleri Cittaslow Genel Kurulunun dikkatinden kaçmayarak İl Valisi ve İlçe Belediyesine uyarı niteliğinde bir mektup gönderdi.
Şavşat Belediye Başkanı Nihat Acar gelen mektupla ilgili olarak gazetemizin konu ile ilgili sorularını cevapladı.
İl Valisi ve İlçemiz Belediye Başkanına İngilizce olarak gönderilen mektup aynen şu ifadelere yer verildi:
Sayın Belediye Başkanı, Sayın Vali,
1999 yılında kurulan Cittaslow kasaba ve şehirler ağı, dünya çapında kolay yaşamı, sürdürülebilir ve dayanıklı ekonomiyi teşvik etmekte ve gelecek nesillere iyi bir gelecek temin etmek için yeni yaklaşımlar içermektedir.
Cittaslow Felsefesi 30 ülkeden 262 kent ile dünya çapında saygın bir yerel kalkınma modelidir ve Türkiye bu birliğin en saygın üyelerinden biridir. Bildiğiniz gibi Artvin ilinde ve Gürcistan sınırında yer alan ve çok özel bir dağlık bölgede bulunan Şavşat, Cittaslow Türkiye’nin önemli bir üyesidir. Şavşat’ın Cittaslow felsefesi adına gerçekleştirdiği uygulamalar bir pilot uygulama gibi çevresindeki bölgeye sesini duyurmakta ve örnek olmaktadır. 2015 yılından bu yana Cittaslow üyesi olan Şavşat, Türkiye'de sürdürülebilir kalkınmanın en iyi örneklerinden birini ortaya koymaktadır.
Şavşat'ın kırsal kesimlerinde ve köylerinde imar ve inşaat ruhsatlarının verilme sorumluluğu Artvin Valiliği’ne bağlı olan İl Özel İdaresine aittir. Belediyenin baypas edilerek aşağıdaki gelişmelerin yaşanması sonucu Şavşat’ın Cittaslow üyeliği ciddi bir tehlike altındadır:
Nehir boyunca bir hidroelektrik santrali kurmak deredeki biyo çeşitliliği yok edecek ve çevresindeki yüksek kaliteli bölgesi tehlikeye artacaktır. İnsanlarda öfke uyandırmasına rağmen ellerinden bir şey gelmemekte ve şirket köylerde bilgilendirici toplantılar düzenlemektedir.
Henüz kesinleşmeyen ancak bize gelen bilgilere göre gizli bir çalışma ile Taş ocağı ve Maden Ocağı inşa etmek için planlar geliştirilmekte.
İl Özel İdaresi, kırsaldaki köylerde yerel mimariyi dikkate almadan ormanlık alanlarda imar izinleri vermektedir. Yerel mimariye saygı duyulması ve ormanların yapılaşmaya açılmaması gerekmektedir. Bu faaliyetlerden asıl sorumlu kurumun Artvin Valiliği olduğu görülmektedir.
Bu eylemler Cittaslow felsefesine ve kriterlerine aykırıdır, yerel halkın ve yerel yönetimin iradesine rağmen HES, taş ocağı veya maden yapılması ve köylerde çok katlı beton binaların inşaatlarının devam etmesi durumunda Şavşat’ın üyeliğinin tekrar değerlendirileceğini buradan ilan ediyoruz.
Stefano Pisani
Cittaslow International Başkanı
Başkan Nihat Acar'dan Açıklamalar
Cittaslow International Başkanı Stefano Pisani tarafından gönderilen tam metnini üstte yayımladığımız mektup ile ilgili olarak İlçemiz Belediye Başkanı Nihat Acar gazetemizin sorularını cevaplandırarak açıklamalarda bulundu.
Şavşat'ın Sesi: Sayın Başkanım,
Uluslar arası Cittaslow başkanlığı tarafından Belediye Başkanlığımıza gönderilen bir mektuptan söz edilmektedir. Bu mektubun niteliği, içeriği hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Yazık ki böyle bir mektup gönderildi ve üzülerek söylemeliyim ki bu, bir mektuptan da öte, kibar; ama sert uyarılar içeren bir yazı. Neredeyse bir ihtarname diyebilirim.
Şavşat'ın Sesi: Sayın başkan bize mektubun içeriği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Mektupta Şavşat’ın doğasına verilen somut zararlardan; özellikle de HES’lerden ve taş ocaklarından söz edilmekte ve bunların neden olduğu kaçınılmaz tahribatın, ilçemizin Allah vergisi güzelliğine verdiği zarara vurgu yapılmaktadır. Bu projelerden acilen vazgeçilmesi konusunda, hem idari hem de toplumsal duyarlılık gösterilmesi gerektiğinden söz edilmektedir.
Şavşat'ın Sesi: Mektuptaki uyarıların haklılık payı var mı; yoksa Şavşat’a haksızlık yapıldığını mı düşünüyorsunuz?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Cittaslow olmak konusundaki haklı talep, selefim olan sayın Sinan Öztürk bey döneminde yapılmış ve gerekli incelemeler, uzun uğraşlardan sonra, bu imtiyazlı konum sağlanmıştır. Bu konuda onun emeklerini de anmayı borç bilirim. Şavşat bu unvanı elbette hak ederek aldı; ancak 2015 yılından bu yana gerçekleşen öyle olaylar var ki bizim de yüreğimizi kanatıyor. Üzülerek söylemeliyim ki mektupta değinilen hususlar fazlasıyla doğru.
Şavşat'ın Sesi: Bu sıkıntıların temelinde ne var. Eleştirilen konular nereden kaynaklanıyor? Bu konuda yerel yönetimlerin de sorumluluğu vebali var mı?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Bir ölçüde bundan yerel yönetimler de sorumlu; ancak maalesef hükümetimiz, yerel yönetimlerin yetkisini budamış ilçemizde yapılan pek çok projeyi valilik ve il özel idaresi sorumluluğuna vermiştir. Onların EVET dediği projeleri yerel yönetimin engellemesi mümkün olmamaktadır.
Şavşat'ın Sesi: Durum bu kadar ümitsiz mi, meselenin çözümü için çıkar yol yok mu?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Elbette var. Öncelikle vicdanlı olmaya ihtiyaç var ama. Bu güzelim suların, ormanların, binbir çeşit çiçekle dolu çayırların bizden önce ve bizden başka da sahipleri olduğunu düşünen vicdanlara gerek var. Her şey para değildir. Para başka kanallardan da kazanılabilir. Kışın bile parıl parıl parlayan güneşimiz, her mevsim püfür püfür esen rüzgârımız varken neden illa HES diyoruz. Şavşat’ın para uğruna katledilen, katledilmek istenen değerleri, Şavşat’ı Şavşat yapan özellikler, parayla asla satın alınamayacak şeylerdir ve paraya kurban edilemez.
HES’e kurban edilen derelerin halini görüyorsunuz; iki yıl içinde tüm güzelliğini yitirdi. Çevredeki bitki örtüsü korudu, değişime uğradı. Hayvan varlığına verdiği zarar ise tespit edilebilir değil. Dereler, güya ıslah edildi, sular beton kanala hapsedildi, vadideki bitkilerin su ihtiyacı düşünülmedi. Merkezi yönetim, yasaları bypas edebilmek amacıyla her türlü ayak oyununa başvurmaktadır. “ÇED raporu gerekli değildir.” biçiminde mevzuat değişiklikleriyle önüne çıkması muhtemel yasal engelleri saf dışı bırakmaya; daha da olmazsa mahkeme heyeti üzerinde baskı uygulayarak istediği yönde karar çıkarmaya çalışmaktadır. Bu konunun çözümü için tüm Şavşat halkı olarak duyarlı olmalı, gönül birliği içinde baskı grupları oluşturmalıyız. Sayın yerel basınımızın, ulusal basınımızın da katkılarıyla valilik hükümet ve TBMM nezdinde yapacağımız kararlı girişimlerle Şavşat’ın ölüm fermanı olan projelerin önlenmesini sağlamalıyız.
Şavşat'ın Sesi: Ya başarılı olamazsak?
Belediye Başkanı Nihat Acar: Böyle bir ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Ne var ki hükümet bu güne kadar yaptığı tüm işlerde parayı hedefledi; ancak şu an içinde bulunduğumuz para kıtlığı, inkar edilemez yoksulluk, bu politikaların iflas ettiğini gösterdi. Doğayla inatlaşılmaz. Doğanın intikamının ne kadar korkunç olduğuna ve ne büyük maddi yıkımlara neden olduğuna yüzlerce kez tanık olmadık mı? Merkezi yönetim aklını başına almalı, doğayı kendi ekosistemi içinde tüm canlılara saygı göstererek korumalıdır. Milyonlarca yılın eseri olan doğal yapıya gereksiz müdahalelerden kaçınılmalıdır.
Yerel yönetimlerin yetkisi artırılmalıdır. Şavşat’ın geleceğine uzaktan birileri değil de bu coğrafyanın asıl bekçileri olan Şavşatlılar karar vermelidir?
Elbette ki ilçemizin değerli sakinlerine de birkaç söz söylemeliyim. Gerek dört mevsim burada yaşayanları, gerekse ilkbahar-kış arasını Şavşat’ta geçiren gurbetçi hemşerilerimizi daha duyarlı olmaya davet ediyorum. İl özel idaresi izin verse dahi doğamıza aykırı, çok katlı beton binalar yapmayınız. Topraklarımızı ekinsiz, fidesiz, ağaçsız bırakmayınız. Kapınızın önündeki bostanı olsun ekiniz. Cittaslow'un temel felsefelerinden birinin de yerel, sürekli üretim olduğunu unutmayınız. Biz gücümüzü sizden alıyoruz. Başka Şavşat yok. Görenin hayran kaldığı ve "dünyada bir benzeri yok" diyerek övgüyle söz ettiği Şavşat, elimizden kayıp gider diye korkuyoruz.
Sonuna dek direneceğiz ama olur da başaramazsak; büyük emeklerle kazanılan ve çok az beldeye nasip olan Cittaslow unvanının da kaybedilme riski bulunmaktadır. Belediyemize gönderilen mektup, bu anlamda ciddi uyarılar içermektedir.
Bu yoğun mücadelede gurbetçiler dahil, tüm hemşerilerimizin ve elbette ki yerel ve ulusal basınımızın desteğine ihtiyacımız vardır. Uluslararası Cittaslow Birliğinden gelen ihtar niteliğindeki mektubu kamuoyunun bilgisine sunuyor, bu konuda duyarlı olan herkese en içten saygılarımı sunarım.